Cömertlik ve yardım etmede akarsu gibi ol
Şefkat ve merhamette güneş gibi ol
Başkalarının kusurunu örtmede gece gibi ol
Hiddet ve asabiyette ölü gibi ol
Tevazu ve alçak gönüllülükte toprak gibi ol
Hoşgörülükte deniz gibi ol
Ya olduğun gibi görün ya göründüğün gibi ol, demiş MEVLANA CELALEDDİN-İ RUMİ.
İnsan neyse odur. Yaşam güzel herkes için. İnsanın kendi menfa atları için kimseyi kandırmasına gerek yok. Toplumda herkes herkesi tanır, ne olduğunu bilir, nereden geldiğini bilir. Bunun içindir ki yapmacık, sahte olmaya gerek yok. İnsanın bir yüzü olur, yani gerçek yüzü. O yüze maske takmanın bir anlamı yok. Toplumun değerlerinden biri, bana göre ilk önce insan olmak. Bunu başara biliyorsak ne mutlu bize. İnsansak ve yaşıyorsak, din, ırk, mezhep ayrımı olmaz. Birisine farklı, diğerine farklı davranılmaz. Saniye, dakika, saat, gün, hafta, ay ve yıl dediğin çok çabuk karşına dikiliyor. Ayrım ya da farklı davrandığın yüze sonra bakmak var. Sanki bu siyaset ve politika işlerinde daha çok oluyor, senci benci ya da bir değişle senden, benden diye. Ama biz hep biriz, beraberiz. Öyle yapınca karşında ki insanın da duygularıyla oynamış oluyorsun. Ama ne yaparsak yapalım, bazı insanlar değişmez, değiştiremezsin. Pohpohlanmak, şişirilmek hoşuna gidiyor. Bunu da karşı taraf biliyorsa ve anlıyorsa, kendisini kullandırılmış oluyor. Diğer yönden de insanların zaaflarından faydalanmak, bana göre karaktersiz bir hareket oluyor. Ama bunu yapan zaten onu kendisine yakıştırmış ki, yapıyor. Asıl olan kendin için ne istiyorsan, karşında ki içinde onu istemelisin. Ama insanların şu kendi çıkarları yok muuuu, işte bu her şeyin önüne geçiyor. Karakter, ahlaklarının önüne geçiyor. Bir düşün bunun sana yapılmasını ister misin? İster mi tabi ki de hayır. Ama insan demek ki hırslarına, elde etmek duygularına gem vuramıyor. Vuramıyor ki böyle zayıf ve aciz davranışlar da bulunuyorlar.
Hayatın, ailenin, sevginin, dostluğun, arkadaşlığın ve insanlığın değerini bilmek lazım, dünya ya bir kere geliyoruz, bir dahası yok. Sinsi insanlardan kendimizi korumalıyız. Sinsilik yapıp kazandığını sanan insanların üzerine yapışmıştır, sinsilik. O artık ondan vazgeçemez. Unutmamalıyız ki bizler sadece bu dünya da bir sınavdayız. Bunun içindir ki birbirimizin haklarına saygı duyalım ve insan olduğumuzu asla unutmayalım.
''Sorgulanmayan hayat, yaşamaya değmez'' demiş Eflatun. Sorgulamaktan, sormaktan korkmayalım. Bir sonraki gününüzün, her zaman bir önceki günden daha iyi geçmesi dileklerimle. Saygıyla, Sevgiyle, Hoşgörüyle, Adilce, kalmak dileklerimle.